Renkleri:Sarı - Kırmızı
Kuruluş:20 Ekim 1905 İstanbul
Kurucular:Ali Sami YEN, Asım Tevfik
SONUMUT, Emin Bülend SERDAROĞLU, Bekir BİRCAN, Mehmet CELAL, Tahsin NAHİT, Cevdet
KALPAKÇIOĞLU, Reşad SİRVANİ, Abidin DAVER
Başkan:Faruk SÜREN
Kulüp Sekreteri:Sinan KALPAKCIOĞLU
Basın Sözcüsü:Turgay VARDAR
Teknik Direktör:Mircea LUCESCU
Stadyum:Ali Sami YEN (27000)
Oyun Alanı Ölçüleri:103x75
Adres:Hasnun Galip Sok. N. 7-9-11,
Beyoglu, TR-80700 ISTANBUL
Telefon:0 212 251 57 07
Fax:0 212 251 12 12 |
KURULUŞ
Galatasaray Spor Kulübü'nün
kuruluş hazırlıkları, o zamanlar Galata Sarayı Sultanisi adıyla anılan lisede
yapıldı. Sonradan kayıtlara 1 numaralı kurucu olarak geçen Ali Sami Bey'le birlikte,
Asım Tevfik, Emin Bülent, Bekir Sıtkı, Reşat Şirvani, Celal Ibrahim, Tahsin Nihat,
Abidin Daver ve Refik Cevdet kurucular olarak bilinir. 1 Ekim 1905'te Galatasaray
Terbiye-i Bedeniyye Kulübü adıyla kurulan birliğin amacını da Ali Sami Yen şöyle
anlatır: "Amacımız İngilizler gibi toplu halde oynamak, bir renge ve isme sahip
olmak. Türk olmayan takımları yenmek." Kulübün adının Gloria (Zafer) ya da
Audace(Cesaret) konulması yolunda görüşler ortaya atılmışsa da, sonuçta
Galatasaray olmasında anlaşmaya varılmıştır. Araştırmacı Cem Atabeyoğlu,
Galatasaray adının, bu takımın yaptığı ilk maçta Rum ekibini 2-0 yenerken,
seyircilerin onlardan "Galata Sarayı efendileri" diye söz etmelerinden
doğduğunu yazar. Bunun üzerine kurucular da ismi benimserler. Artık kulübün adı
bulunmuştur; "Galata Sarayı" derler. Galatasaray Lisesi gibi Türk Milli
Eğitimi'nde çok önemli bir yeri olan kurumun bağrından çıkan Sarı Kırmızılı
kulüp, kültürel boyut da dahil olmak üzere, pek çok yönden de öncü olma
niteliğini her zaman sürdürecektir. Galatasaray'ın "1" numaralı kurucusu
Ali Sami Yen, "Ellinci Yıl" kitabında kuruluşun öyküsünü şöyle
anlatır:"1 Ekim
1905'te mektebin beşinci sınıfında edebiyat öğretmenimiz merhum Mehmet Ata Bey'in
dersi esnasında birkaç arkadaş başbaşa vererek Galatasaray'da bir futbol kulübü
kurmaya karar verdik. İlk girişimler oyuna ve mücadeleye yönelik arkadaşlardan Asım
Tevfik Sonumut, Reşat Şirvani, Cevdet Kalpakçıoğlu, Abidin Daver, Kamil ... gibi
gençlerdi. Okulda eğitim gören Bulgar ve Sırp öğrencilerden çevik ve kuvvetli
olanlar da bize katılmışlardı. Asım'ı muhasebeciliğe, Cevdet'i ikinci reisliğe
seçmiş, kendim de reis olmuştum. Asım her hafta arkadaşlardan birer kuruş toplamakta
mahir olduğu için kendisini muhasebeci yapmıştık. Ben Reisliği topu yağlayıp
şişirmekle almıştım. Topumuza evladım gibi bakardım. Zaten varımız yoğumuz da
toptu. Mektebe gelirken domuz sokağından geçer, domuz yağı alırdım. Topu onunla
yağlar, şişirirdim; yamasını yeni pabucumdan kesmiştim. Bunu gören arkadaşlar,
bana hepimizden fazla paye vermişlerdi. Yani o zaman reisliğe ve diğer vazifelere
payeyi en çok çalışan kazanırdı. Cevdet de ikinci reisliği formaları yıkadığı
için almıştı. Maksadımız İngilizler gibi toplu bir halde oynamak, bir renge ve isme
malik olmak ve Türk olmayan takımları yenmekti." |
|


|